26 Mart 2012 Pazartesi

Balkanların Incisi, MOSTAR

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 2-3 Ağustos 2011

Balkanlar Rotamızın birinci durağı; Plitvice Gölleri ve ikinci durağı Split yazılarını okumak için
http://gezgindirgezeninadi.blogspot.de/2012/02/dogal-cennet-plitvice-golleri.html
http://gezgindirgezeninadi.blogspot.de/2012/02/dalmacya-kylarnn-en-buyuk-sehri-split.html

Split'te gezimizin ardından tekrar düştük yollara, hedefimiz Balkanların incisi Mostar'dı bu sefer. Hırvatistan'dan sorunsuzca çıktıktan 1 saat sonra Mostar'a giriş yapmıştık bile. Daha ilk adımımızda içimizin bu kadar hüzünle burulacağını hiç beklememiştik, ama Hırvatistan'da dahi gördüğümüz kurşunla delik deşik olmuş evlerden burada daha fazla vardı haliyle. Bu manzara karşısında insan birden geçmişi gözünde canlandırmaya çalışırken buluyor kendini. Dışarıdan bakınca şehre hüzün hakimmiş gibi geliyor, içinize oturuyor o delik deşik evler, gözünüzde canlanıyor savaş. Hayat her ne kadar normal akışında olsa da, öfke okunuyor sanki herkesin yüzünden ...

Şehrin biraz kuzeyinde Neretva nehrinin tam kenarındaki otelimize gelene kadar, Neretva nehrinin coşkun akan o güzel turkuaz sularını da görmemiştik. Sanki Hırvatistan'daki Plitvice gölleriyle aynı renkte. Özellikle Almanya'daki çamur rengi nehirlerden sonra Neretva'nın o güzel sularına bakmak iyi geldi. Ancak biz bir kere içine girdiğimiz o hüzünlü atmosferden tabi hemen sıyrılamadık. En güzel moral yemekle olur dedik ve yerlisinden tavsiye ile güzel bir köftecide karnımızı doyurduk. Tabi ki Cevapi* ve Pljeskavica**, Ajvar*** ile denenmesi ise ayrıca tavsiye olunur.

Mostar'da Ćevapi ve Pljeskavica
* Ćevapi ya da Ćevapčiči, bildiğimiz köfte, yemeklik doğranmış soğan kaymak ya da ajvar ile servis ediliyor. Almanya'da Cevapcici olarak biliniyor.
** Pljeskavica, Ćevapiden farklı olarak küçük parçalar halinde değil 10-15 cm genişliginde disk şeklinde bir köfte - bizim satır ete benziyor ancak bunda normal köfte malzemeleri var. Lezzet olarak ise Ćevapiden cok da farklı değil
*** Ajvar (Ayvar diye okunuyor): boşnakların patlıcan,biber közlemeleriyle yaptıgı bir çeşit sos yada salça - zaten ajvarı cok seven biz Bosna'dan çıkarken bir kaç kavanoz da yanımıza aldık.

Yemeğimizi yedikten sonra şehir içine doğru yürürken ağaçlardan birine yapıştırılmış bir afiş dikkatimizi çekti. Bayrampaşa Belediyesi'nin düzenlediği "kardeşlik sınır tanımaz" etkinliği kapsamında iftar çadırı kurulmuş. Mostar köprüsü manzarasında ve Ramazan ayının birinci günü dolayısıyla. Bundan ötürü de Türkler olarak inanılmaz bir çoğunluktuk Mostar sokaklarında. Daha biz Türkiye'ye gitmeden sanki Türkiye bize gelmiş gibiydi:)

 

Mostar sen ne güzel bir köprüsün!


Tarihi Mostar Köprüsü, Mostar
Yemekten sonra köprüye doğru çok da etrafa takılmadan yürüdük, zira heybetli Mostar Köprüsünü görecek olmanın heyecanı büyüktü. Ve yavaş yavaş yaklaştıkça, heyecanımızın hayranlığa dönüştüğünü farkettik. Köprü ve çevresindeki eski yapıların yerleşimi muazzam, hatta eskiyi düşünürsek şehrin ta kendisi bambaşkaymış. Bu görüntüye bakıp hayran kalmamak gercekten mümkün değil.  Akşam neredeyse 3-4 saat köprünün üstünde, yanında, çevresinde en uzak bir göz mesafesindeydik. Mostar'da kaldığımız 1,5 gün içerisinde uyku harici tüm vaktimizi köprünün çekim kuvvetiyle etrafında geçirdik.

Köprünün gerçekten çok değişik bir atmosferi var, anlatmak mümkün değil, hatta fotoğraflar bile yetersiz kalır. Yaşamak, hissetmek lazım. Hatta Mostar'a girişte içimizi kaplayan hüznü, hatta köprü üzerindeki hatıralık eşya dükkanında izlediğimiz Mostar'ın bombalanma anını izlerken içimize çöken sıkıntıyı bile unutturdu. Keşke biz gezginlerin değil de halkın yaralarını sarabilse, unuttursa acıyı ... Barış ve huzur hakim olsa o güzel şehre, bir daha yaşanmasa o yaşananlar!

Hani Biz daha Türkiye'ye gitmeden Türkiye bize geldi demiştim ya bir de HaberTürk ana haber bültenine canlı yayın bağlantısı varmış o akşam. Mostar müftüsüyle sohbet ve müzik dinletisi. Yayın için kullanılan aydınlatma nedeniyle köprü fotoğraflarımız karşıdan pek de güzel çıkmadı ama, biz de bir süre sonra müzik dinlemek için geçtik karşı kıyıya.

Gece yarısını edip sokaklar boşalana kadar hep köprüyü çekmek için etrafında dolandık, durduk;)

Sabah kahvaltımızı olmazsa olmaz Boşnak böreğiyle yaptık. Kahvaltıdan sonra tanıştığımız Boşnak berberle biraz geçmişten biraz günümüzden konuşup bir de yerlisinden canlı tanığından dinlemiş olduk yaşananları. Berberin bir sonraki gezimiz için Saraybosna civarında da görülecek yerleri bize listelemesiyse cabası oldu;)

Bunlardan en önemlisi bizim de haberdar olmadığımız Bosna piramitleri
 http://tr.wikipedia.org/wiki/Bosna_Piramitleri

Kazı çalışmaları süren Bosna Piramitlerini, Saray Bosna gezimizde  gidilmek üzere listemize not aldık ve köprüyü birkez de gündüz gözüyle görelim dedik. Çarşı bu sefer daha kalabalıktı, günü birlik gelen turistler, tur kafileleri ve herkes uygun bir yerden köprünün fotoğrafını çekmeye çalışıyordu. Durmadık biz de hemen kalabalığın arasına karıştık:)

Köprünün batı ayağında (Don't Forget yazılı taşın olduğu kısım) savaş fotografları sergisi varmış. Cüzzi bir ücret karşılığı sergi gezilebiliyor. Sergi insanı geçmişe götürüp getiriyor. İnsanoğlunun savaşma içgüdüsünü anlamak mümkün degil, hele de çocuklar ve silahları tek bir fotoğraf karesinde görmek, içler acısı.

Pek tabi ki köprünün altından güldür güldür akan ve şehri iki parçaya ayıran Neretva'ya yukardan bakmakla yetinmedik. E hava da sıcaktı malum, Ağustos'un 2'si. Hem fotograf çeker hem de ayaklarımızı suya sokar serinleriz dedik ama öyle olmadı. ayağımız suya değdi;) Brrrr su soğuk çok soğuktu... Ama en azından denedik;)

Biz genel olarak Mostar'ı sevdik, Mostar Köprüsü'nü daha çok sevdik. Kah hüzne bulandık, kah coştuk, eğlendik. Gezilecek, görülecek daha çok yer vardı Mostar'da, ama biz köprünün etrafından çok da ayrılamadığımız için gezemedik. Daha çok yerlisiyle tanışıp, daha çok sohbet etmek isterdik, dinlemek bir de onların gözünden bakmak Mostar'a ama kısıtlı zaman çabuk geçti.

Ne  yazık ki Mostar'a ayırabildiğimiz zamanın sonuna gelip Dubrovnik'e doğru yola koyulduk.

Biraz da köprü hakkında genel bilgi: Mostar Köprüsü Mimar Sinan'ın öğrencisi Hayrettin tarafından 1566 yılında inşa edilmiş. Ancak savaş sırasında Sırplar ile başlayıp Hırvatlar ile sonlanan saldırılar sonucu köprü yıkılmış. Farkli kültürlerin birlikteliğinin, birarada yaşamasının sembolü olan Mostar köprüsünün yıkılması ile Mostar'in çok ulusluluğu da sarsılmış.

Sari Saltuk Tekkesi, Blagaj Tekkesi 

Blagaj (Blagay olarak okunuyor)

Blagaj Tekkesi (Blagay)
Daha önceden bilgilendiğimiz kadarıyla yol üzerinde görülmesi gereken iki nokta daha vardı. Birincisi Blagaj tekkesi olarak da bilinen Sarı Saltuk Tekkesiydi.

Buna Nehri'nin doğduğu yere kurulmuş bu 600 yıllık Osmanli tekkesi, nehrin doğduğu mağaraya sırtını dayamış, ayakta durmaya çalışıyormuş gibi. Tekke tamamıyla Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Bir Osmanlı tekkesi olduğunu bilmeden gitseniz bile yapı gözünüze yabancı gelmez, o kadar tanıdık sanki.

Bizim ziyaret ettiğimiz dönemde restorasyon çalısmaları nedeniyle içerisini gezmek mümkün degildi. Biz de nehrin karşısından fotograf çekmekle yetinmek zorunda kaldık. Bu arada Buna nehrinin kaynağı Avrupa'nın en büyük kaynaklarından biriymiş.

http://en.wikipedia.org/wiki/Vrelo_Bune

Eski Bir Türk Köyü, Pocitel 


Eski bir Türk köyü Pocitel
İkinci durağımız eski bir Osmanlı köyü olan Poçitel idi. Mostar'dan sonra her yer sönük kalıyor tabi, ama yine de yol üzerinde duraklayıp birşeyler yiyip, soluklanabileceğiniz bir yer, Poçitel... Bu küçücük köye girdiğiniz gibi sizi kuru meyve satan çocuklar ve teyzeler karşılıyor. O kadar çok türk turist konvoyu geliyormuş ki çocuklardan biri Türkçeyi sökmüş bile;)

Balkan gezimiz boyunca KALELER programımızdan eksik olmadı, hemen hemen her durağımızda kale vardı ve hemen hemen hepsine tırmandık:)  ... Evet bu köyün sırtlarında da bir kale vardı ve tepeye tırmanıp köye ve heybetli Neretva nehrine birde yukarıdan bakmak istedik.

Tepelerde biraz yürüyüşün ardından köy meydanındaki kafelerden birine oturduk ve Bosna'dan ayrılmadan bir kez daha cevapimizi yedik. Üstüne de Kava* ve baklava ısmarladık. Gelen baklavayı görünce yiyeceğimiz yerde, hemen fotoğraf makinesine davrandık. Neden mi? Buyrunuz aşağıdaki resme bir bakınız, hak vereceksiniz bize. Ben bu kadar kalın baklava görmedim, kalınlığı sadece katlarından değil içinin dolgu malzemesinden de aynı zamanda. Lezzeti ve kıvamı da mükemmeldi.

Bosna'da Kava ve Baklava
Kava* bildiğimiz türk kahvesi gibi ancak sunum farklı. Masanıza cezve ve sapsız bir fincan ile geliyor, kendi servisinizi kendiniz yapıyorsunuz. Aslında güzel olan tarafı telve zaten cezvenin dibine çökmüş oluyor ve fincana aldığınız kısım daha akıcı, yani kahvenin içilecek kısmı oluyor;) hele birde yanında lokumla servis edilmiyor mu. Keyif güzel şey:)

Oturduğumuz kafeyi ilginç yapan başka bir nokta da kafenin gölgeliği üzüm asması değil kivi ağacıydı. Ben daha önce hiç kivi ağacı görmediğim için tahmin edersiniz ki şaşkınlıkla tepeye bakıp bakıp durdum. Buyrun siz de burdan bakın;)

Pocitel Köyü, Kivi Agaci
Fotoğraflara geçmeden önce Mostar'a gideceklere önerilerimizi özetlersek:)

Ne yemeli icmeli?
Ćevapi
Pljeskavica
Burek (Boşnak Böreği)
Ajvar (Ayvar)
Baklava
Kava

Nereleri görmeli?
Tabi ki Mostar köprüsü
Savaş Fotoğrafları Sergisi (köprünün batı ayağında)
Baş Çarşı
Türk evi
Blagaj Tekkesi
Poçitel köyü



15 yorum :

  1. Yaza bir değişiklik olmazsa Hırvatistan ve Saray Bosna'ya gitmeyi planlıyorum. Çok keyifli ve bilgilendirici bir yazı oldu benim için. Ellerinize sağlık, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. faydali olduysa ne mutlu bana:) cok sevindim:)
    mutlaka gidilmesi görülmesi gereken yerler... gecen sene 8 günde 6 ülke gezdik, ancak henüz 3 gezi yazisini paylasabildim blogda, ilerleyen günlerde Dubrovnik ve Karadag'da eklenicek...

    YanıtlaSil
  3. Sanırım bu sene olmazsa önümüzdeki sene gideceğim. Çok faydalı bir paylaşım oldu benim için, elinize, gözünüze ve ayaklarınıza sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ederiz! Gezi notlarimizin dünyanin bir yerinde birilerine faydali oldugunu duymak cok güzel, iste bu tam da blogumuzun cikis noktasiydi...
      Ziyaretiniz icin tesekkürler

      Sil
  4. Wonderful...coook güzel! I was there in 2010 together with my bf and we had the same impression. Tesekkür ederim! Ich habe "Heimweh" bekommen nach Mostar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you! It's really great that most of the people feel the same for Mostar. It's an awesome place.
      Hope you can visit Mostar again and for several times:)

      Sil
  5. Değerli gezgin öncelikle teşekkür ediyorum yazıların için güzel bir rehber oldu benim için. Bir sorum olacak; 20-26 Mayıs 2013 de Zagrep (1 gece), Saraybosna (1Gece), Dubrovnik (2 gece) şeklinde bir planlama yaptım Biletim hazır otel rez.Tamam. Zagrepten, saraybosna ya sonra mostarı görüp Dubrovnikte 2 gece konaklayıp Split görüp Zagrepten dönüş şeklinde ki rotam sizce doğru planlanmış mı? Öneriniz var mı? Şimdiden teşekkürler. R.Demircioğlu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba sayin R.Demircioglu,
      Ilginiz icin cok tesekkür ederiz, yazilarimizin bir faydasi olabildiyse ne mutlu bize...Kanimca rotaniz makul görünüyor. Yolda gececek süreyi de hesapladiginizi ve ulasiminizi ayarladiginizi düsünüyorum. Zagrep'ten Saraybosna'ya gecis trenle 9-10 saat olmali, yani neredeyse bir gününüz yolda gececektir. Saraybosna ve Mostar arasi cok uzak degil, belki Mostar'da da bir gece kalmak güzel olabilir ya da Saraybosna'da 2 gece kalip Dubrovnik'e gecmeden Mostar'i da gezmek. Eger zamaniniz yetiyorsa Split'e de bir kac saat ayirabilirsiniz. Ama zaman planiniza uymazsa tur planiniz icerisinde iptal edebileceginiz tek nokta. Geri kalanini mutlaka yapin, Split'i ise zaman kisiti durumunda opsiyon olarak tutun derim.
      Simdiden iyi gezmeler, yolunuz acik olsun...

      Sil
    2. Değerli gezgin, ilginize ben de teşekkür ediyorum. Zagrep den Saray Bosna ya gece otobüs ile geçmeyi, gene Split den Zagrep e gece trenle geçmeyi planlamıştım. 6 gecelik gezinin 2 gecesi yolda 4 gecesi Konaklamalı şeklinde tamamlanacak. Sizin yanıtınız ile rahatladım güzel bir gezi olacak gibi.Şimdiden teşekkür ediyorum rehberliğiniz için. Gönlünüzce güzel geziler yapmanız dileğiğle. R.Demircioğlu

      Sil
    3. Cok güzel bir gezi olacagina eminim, zira göreceginiz her yer ayri güzel.
      Simdiden bol keyifli seyahatler diliyorum size.

      Sil
  6. Mostar da tren veya otobüs istasyonlarında güvenli bagaj sistemi var mı?
    Barajlarımızı güvenli bir şekilde emanete verebiliyor muyuz?
    Acil cevap verirseniz sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Erman Bey,

      Biz gece Mostar'da kaldigimiz icin bagaj sistemine ihtiyacimiz olmadi, ancak sizin icin internette arama yapinca, söyle bir kaynak buldum. Yani emanet sistemi var gibi görünüyor.

      https://www.lonelyplanet.com/thorntree/forums/europe-eastern-europe-the-caucasus/topics/luggage-storage-in-mostar

      Baska bir kaynakta da su not var "Station in Mostar ask in Bosnian/Croatian/Serbian language for ''GARDEROBA''"

      umarim isinize yarar.

      Iyi yolculuklar,

      Serap

      Sil
  7. Merhaba! Bu bayramda Hırvatistan seyahitimize Mostar'ı da sıkıştırcağız. Yazılarınız çok yararlı oldu, teşekkür ederim.
    Hatırlıyorsanız, Mostar - Dubrovnik yolculuğu araba ile kaç saat sürdü? Google maps 2 saat dese de bir gidene danışmak istedim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Melike Hanim, yazilarimizin faydali olmasina cok sevindik!
      Biz iki destinasyon arasinda Pocitel ve Blagaj'a ugradigimiz ve aksam üstü de gün batimi keyfi yaptigimiz icin yolculugumuz direk olmadi, ama öyle tahmin ediyorum ki direk giderseniz 2,5 saat civarinda sürer. Mesafe aslinda 72 km ama Bosna'da yollar bir gidis bir gelis seklinde eger degismediyse tabi ve aklimda kaldigi kadariyla maksimum hiz 80km'ydi. Ayrica 3 kez sinirdan gececek olmaniz da sizi nispeten yavaslatiyor. Yoksa kus bakisi mesafe gercekten kisa.
      Iyi yolculuklar, bol keyifler diliyorum,
      Sevgilerle,
      Serap

      Sil
  8. Kava değil kafa ..Hırvatlar kava diyor..Müslüman bir işletmeciye kava derseniz , bizde yok diye sert tepki alabilirsiniz...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...