Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 4 Temmuz 2009
Heidelberg bir rüya sehri olmali... Sanki masal kitaplarindan cikmis gibi... Sehre girdigimiz anda icimizde sevgi kelebekleri ucusmaya baslamisti bile ve bu his ilerleyen dakikalarda ben burda yasamak istiyorum söylemlerine, hatta sehirden ayrildiktan sonra ise nolur bir daha gelelim yakarislarina kadar vardi...Sanirim bu cümle Heidelberg'i ne denli begendigimizi ve kesinlikle görülmesini tavsiye ettigimizi yeterince aciklayacaktir.
Bizi Heidelberg'e atan rüzgar, Ankara'dan ziyaretimize gelen kuzenimizi gezdirme istegiydi. Aslinda daha önce Mannheim'a gelmis ve 20 dk mesafedeki Heidelberg nasil bir yerdir diye merak etmemis de degildik.
Rotamizi Sinsheim Auto und Technik Museum'a dogru cevirince Heidelberg'e de ugramak farz oldu...Yorucu bir müze gezisi ardindan, sonunda Heidelberg'e vardik.Ne yazik ki kisitli zamanimiz vardi ve 1,5 günde heryeri görmeliydik.
Gezimize ilk olarak sehre tepeden gözcülük eden saraydan basladik. Arabamizi parkettigimizde karsimiza büyüleyici bir manzara cikti. Tam da günes batmak üzereydi ve ormana sirtini vermis bu sarayin manzarasi gercekten mükemmeldi. Saat itibariyle sarayin bahcesinde biraz gezinmekten daha ileriye gidemedik. Ziyaret saatlerinin disinda varmistik sehre ve tam da o saatlerde gerceklestirilecek bir konser icin ziyaretciler gelmeye baslamisti bile.
Saray, zamanin etkilerine karsi koyamamis ve bir bölümü su anda restore edilmekte. Ancak buna ragmen görkemli durusundan ödün vermeden sehrin tepesini süslüyor.
Asagida sarayin bahcesinde cektigimiz birbirinden güzel fotolar görülebilir...
Saray, zamanin etkilerine karsi koyamamis ve bir bölümü su anda restore edilmekte. Ancak buna ragmen görkemli durusundan ödün vermeden sehrin tepesini süslüyor.
Asagida sarayin bahcesinde cektigimiz birbirinden güzel fotolar görülebilir...
Yola cikmadan edindigimiz bilgilere göre sehiri tepeye ulastiran birbirine bagli 2 füniküler sistem varmis. Bunlardan bir tanesi yani asagi hatti olusturan füniküler yeni, devamin daki Königsbau'ya kadar cikan füniküler ise eski sistemde insa edilmis. Ve bu, Almanya'nin en uzun füniküler sistemiymis... ve saraydaki gezimizi tamamladiktan sonra bu bilgiler isiginda, sehrin manzarasina daha yukaridan bakmaya karar verdik. ancak arabali oldugumuz icin biz yukariya araba yolundan ciktik, ertesi gün ise fünikülere binmeden Heidelberg'den ayrilmayacaktik.
Ertesi gün hemen otelimizden ayrilip, lezzetli bir kahvalti arayisina girdik. bekledigimizden de daha güzel ve uygun fiyatli bir kahvaltinin ardindan nehirde gezinti yapmaya karar verdik. Heidelberg bir de sehrin arasindan akip giden Neckar nehri üzerinden görülmeliydi.
Bir Heidelberg gezimiz de böyle sona erdi. Tekrar tekrar görüsmek üzere Heidelberg;-)
Ertesi gün hemen otelimizden ayrilip, lezzetli bir kahvalti arayisina girdik. bekledigimizden de daha güzel ve uygun fiyatli bir kahvaltinin ardindan nehirde gezinti yapmaya karar verdik. Heidelberg bir de sehrin arasindan akip giden Neckar nehri üzerinden görülmeliydi.
Hava konusunda gercekten cok sansliydik, ve heryer, herkes civil civildi. Hem üniversite sehri hem de turistik bir yer olmasindan olsa gerek sanki herkes sokaklara dükülmüs güzel havanin tadini cikariyor gibiydi.
Heidelberg'in sicak havasini ve huzurunu icimize cekerek turumuzu tamamladik. Son olarak iki asamali füniküler sistemini kullanarak tepeye ulastik. Yol boyunca geride biraktigimiz Heidelberg'e bakarak agaclarin arasindan tepeye tirmanmak cok zevkliydi.
Yaklaşık 20 yıl önce matbaa makinası incelemek için Heidelberg'e gitmiştim ve çok sevmiştim. Tam üniversite şehri. Biliyor musunuz, dünyanın en iyi matbaa makinası markası Heidelberg'tir ve tabii fabrikası orada. Yazınızı okuyunca o seyahatimi hatırladım. O yıllarda kalede, orada üretilen şarabın tadımı yapılıyordu, belki hala devam ediyordur.
YanıtlaSil:) hicbir fikrim yoktu, ama Almanya'ya tasindiktan sonra, aslinda cok kaliteli ve büyük oldugunu bildigim markalarin hemen hemen hepsinin alman oldugunu ögrendim,dolayisiyla buna da sasirmadim:) ayrica Heidelberg isminin bir marka olarak bu kadar bilinmesi de sevindirdi. tesekkürler bilgi icin...
YanıtlaSilEminim 20 yilda cok sey degismistir, ama hala cok güzel bir sehir, cok hareketli, insanlar relax ve bir daha mi gelicez dünyaya dercesine doyasiya anin tadini cikariyorlar. Almanya'da böyle sehir bulmak zor:)
Bu yazida ilk gezimizi anlatmistim, bu geziden sonra müptelasi oldugumuz Heidelberg komsu kapisi oldu, ne zaman günesi görsek icimiz bir Heidelberg ceker:)
Umarim sizin de yolunuz (en az) bir kez daha düser buralara...
merhaba, sizi twitter'dan takip ediyordum ama bloga bakma fırsatım olmamıştı. Bugün Freiburg'la ilgili twit görünce baktım, çok iyi oldu. İstanbul'dayız, Haziran'da Basel'e uçuşumuz var. Dönüşümüz ise Stuttgart. 1 haftalık tatil için şöyle bir rota planladık. Basel'den Mulhouse (1 gece), Sonra Colmar ve Strasbourg (1 gece) ve Almanya'ya geçiş. Karlsruhe (2 gece). Bunun ilk günü mutlaka Heidelberg'e gidip geliriz diye düşünmüştük, diğerinde Karlsruhe'de takırılırız herhalde. Sonra 3 geceliğine Bad Wildbad'a gitmeyi planlıyoruz. Bir gününde ise Tübingen'e gidip dönmeyi ve son günü Stuttgart'ta geçirip gece uçağıyla dönmeyi düşünüyoruz. Ne dersiniz? Civarı çok gezen biri olarak? Otel rezervasyonlarını yaptık booking'ten; ama duruma göre değişiklik yapabiliriz. Sanırım Stuttgart'ta yaşıyorsunuz; ama orayla ilgili yazı göremedim.
YanıtlaSilTeşekkürler, iyi gezmeler
derya