Dalmaçya Kıyılarının en büyük şehri, SPLİT

Diocletian Sarayı, Split Hirvatistan

Split, Dalmaçya bölgesinin en büyük şehri olmasının yanı sıra aynı zamanda en önemli şehri. İkinci durak noktamız olarak Split'i seçmemizde Dalmaçya'nın sahilleri ve adalarının ünü oldukça etkili oldu. Buna rağmen zaman kısıtı nedeniyle Hvar ve büyüleyici Bol plajına ev sahipliği yapan Brač adalarına gezimizi iptal etmek zorunda kaldık. Bu sefer olmadı ama bir daha ki sefere yolumuz kesin adalara düşecek. 

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 1 Ağustos

Balkanlar Rotamızın birinci durağı; Plitvice Gölleri yazısını okumak için
http://gezgindirgezeninadi.blogspot.de/2012/02/dogal-cennet-plitvice-golleri.html

İlk günümüzü Plitvice Doğal Parkında geçirdikten sonra Split'e doğru yola koyulduk. 8 gün içinde çok yer gezip görmek istediğimiz için ve bu kısıtlı zamanda bir de otel aramayalım diye, rota üzerindeki bütün otel ve pansiyon rezervasyonumuzu yola çıkmadan yapmıştık. Ancak yine de Hırvatistan'ın en yoğun turist sezonu olduğu için 1 ay öncesinden bile yer bulmak çok da kolay olmadı. Split'teki kalacak yerimizi yine kıyı şeridinde ancak Split'in 10 km ilerisindeki Podstrana'da ayarladık. Pansiyonun denize sıfır olması ayrıca güzeldi. Kahvaltı sonrasında Almanya'nın soğuğundan arınmak için attık kendimizi Adriyatik'in ılık sularına ve Dalmaçya güneşinin kollarına. Zira şehir turuna başlamadan enerji toplamak iyi oldu. Kaldığımız yerin Split'e uzak olması ise zaten arabalı olduğumuz için hiç problem olmadı.

Split'te turumuza hemen şehrin içinden yani Diocletian Sarayı'ndan başladık. Saray şehrin tam ortasında kurulu, yani Split tam bir saray şehir…  bu kısım aynı zamanda eski yerleşim olduğu icin eski şehir (Stari Grad) de deniyor.

Bulutlu ve arada çiseleyen havada fotoğraf makinelerini korumaya çalışarak dolandık durduk. Dolandıkça yorulduk, yoruldukça acıktık. Ve sonunda kendimizi yemek yiyecek yer ararken bulduk. Birçok gezi blogunda da adını duyduğumuz Konoba Fife birden karşımıza çıktı:) Konoba salaş lokanta anlamına geliyor...Biz de bu güzel tesadüfü geri çevirmedik ve midemizi Adriyatik'in balık ve balık ürünü çeşitleri ile doldurduk... Ilk defa balık çorbası içmeme ragmen çok beğendimi söyleyebilirim, ne de olsa çorba herzaman yorgunluk atmaya birebir.  Konoba Fife’yi güzel yapan en önemli özellik çoğunlukla yerlilerin tercih ettigi bir yer olmasi, yani turistik menülerden uzak:) oldukça da makul fiyatlara..

Karnımızı afiyetle doyurduktan sonra Rivadan (Riva, Diocletian Sarayı ile sahil arasinda kalan bölgenin adı) limana doğru yürüyüş yaptık. Split'te görmeyi beklediğimiz büyük hatta devasa yolcu gemileri limandaydi ama şehir o kadar da kalabalık gelmedi yine de.

Biz sadece bir günümüzü Split’e ayırdığımız için sadece şehir içinde gezmekle yetindik. Aslında yakın çevrede de gezilecek görülecek çok yer vardı.Toparlamak gerekirse; Split'e gitmisken nereleri görmek lazım ve eger vakit varsa çevrede nereler gezilmeli:

• Diocletian Sarayı'nı da içine alan eski şehir (Stari Grad) turu 
• St. Domnius Katedrali (kule'ye çıkıp şehre bir de yukardan bakmak)
• Cumhuriyet meydanı - Republic Square (Prokurativa)
• Balık pazarı - (Ribarnica) (sabah erken saatte gezilmeli – biz öğleden sonra gittiğimiz için kapalıydı)
• Riva (sahil şeridindeki kafelerden birinde oturup kahve içmek ve halkın yaptığı gibi gelen geçenleri izlemek)
• Split merkezdeki halk plajı (oldukça kalabalık)
• Marjan tepesi (ne yazık ki biz bu bölgeyi döndükten sonra öğrendik, tepeye yürüyüp Split'e yükseklerden bakmak ve kafede soluklanıp birşeyler içmek güzel olabilir)
• Trogir (Unesco Dünya mirası listesinde)
• Hvar Adası
• Brač Adası

ve sıra fotograflarda:)

Pin It