Avrupa'nın Başkenti; STRAZBURG

Summary: Strasbourg is one of the most important cities in Europe in terms of economy and politics. The city features the characteristics of both French and German architectures. Ill river flows through the city and it's possible to take a boat trip to enjoy city's picturesque on the water.  
Strasbourg Cathedrale / Cathedral of Our Lady of Strasbourg (Cathédrale Notre-Dame-de-Strasbourg) , Petite France and European Parliament are the most attractive touristic places of Strasbourg                                                                                   

Avrupa’nın başkenti lakabına uygun görülen iki şehir var sanıyorum; birincisi Brüksel ve ikincisi Strazburg. Avrupa Parlamentosuna ev sahipliği yapan bu şehirler Avrupa ekonomi ve politikasının da göz bebeği.

 

Strazburg - Ill Nehri

Strazburg (ing.- fra. Strasbourg, alm. Straßbourg) , Avrupa Birliği için önemli olmasının yanı sıra çok güzel, gezilesi, görülesi bir şehir aynı zamanda. Fransa’nın Almanya sınırında yer alan ve yapılarıyla değil ama iklimiyle Almanya’dan ayrışan şehir, ayrıca büyük bir üniversite kenti. Senelerce bir Almanların bir Fransızların eline geçmiş ve tarihteki bu gelgitli yolculuğunu günümüzde dahi mimarisiyle yansıtıyor. 

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 2 Nisan 2010

Avrupa şehirlerinin büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi, Strazburg da sular ile dantel gibi işlenmiş:) Şehrin en can alıcı turistik mekanlarının arasından süzülen Ill, Ren (Rhein) nehrinin kollarından biri. Şehri tanımak için en güzel fırsatlardan biri de tekne turu...Mevsime göre üstü açık ya da kapalı teknelerle şehri turlamak mümkün. Ayrica nehir kenarında yürüyerek ya da bisiklet kiralayarak da keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Strazburg'un en önemli ve turistik mekanları açık ara ile;

• Notre Damme Katedrali
• Küçük Fransa yani Petite France 
• Avrupa Parlamentosu 

Strazburg - Kücük Fransa (Petite France)

Strazburg - Kücük Fransa (Petite France)

Strazburg - Kücük Fransa (Petite France)

Strazburg - Avrupa Parlamento Binasi

Ayrıca ara sokaklarda dolaşarak, ve zaman zaman kaybolarak da güzel mekanlar keşfedilebilir. Zira biz çok güzel bir Tunus lokantasına denk geldik. “Günaydın” , “Nasılsın” demek dışında Fransızca bilmediğimiz için el kol hareketleri ile anlaşmak zorunda kaldık ya olsun. Ama arada türkçede de yer etmiş arapça kelimeler de işimize yaramadı değil:) yemekler, tatlilar bizimkilere çok benziyor, hatta bazı isimler aynı gibi. Yemekten sonra çay ikramı da tam bizdeki gibi ama onlar siyah çay değil nane çayından yana:)

Strazburg'da Tunus Restorani, Halva

Her gezi maceramızdan bir takım yeni alışkanlıklar ediniyoruz. Strazburg’dan sonra ise evimizde sürekli nane çayı yapılır oldu. Küçüklüğümden beri nane ile olan kötü tecrübelerimden ötürü, bu çay önüme ilk geldiğinde çekimser davranmış olabilirim, itiraf ediyorum. Ancak bu kadar ferahlatıcı ve rahatlatıcı olabileceğini denemeden de bilemezdim. 

Yapımı da bir o kadar basit, uzun bir bardağın içine bir tatlı kaşığı esmer şeker ve bir kaç dal taze nane üzerine de sıcak su ve işte ferahlatıcı nane çayı hazır:)

Strazburg ve Leylek

Strazburg ayrıca leylekleri ile de ünlüymüş. Geziniz sırasında her yerde leylek figürleri, heykeller görmeniz mümkün. Ayrıca biz Strazburg’a baharda gittiğimiz icin havada uçan leylekleri de görebildik. Sonra çok gezdik mi yok o kadar da çok gezmedik, ama olsun:)