20 Nisan 2012 Cuma

Fransa'nin Venedik'i, ANNECY

Dört günlük Paskalya tatili geldi çattı, iş yoğunluğu koşuşturmaca derken son güne kadar evde kalıp kalmayacağımız belli değildi. Tam da bu sırada Mart başından beri bize harika bir bahar yaşatan hava, yapacağını yapmış ve Avrupa'nın üstüne kara bulutlarını salıvermişti. Meteoroloji 4 günün de Stuttgart semalarında karanlık geçeceğini söylemesiyle, son dakikada arabayla ulaşabileceğimiz güneşli bir yerler aramaya başladık. İki seçeneğimiz vardı. Hırvatistan - Pula ya da Fransa - Marsilya... 300 günü güneşli Provenz şehri, Marsilya ağır basınca, Perşembe akşam kararımızı verip Cuma sabah apar topar düştük yollara. Haritaya göre en kısa yol İsviçre üzeri 918 km'ydi. Hem kısa hem de ekonomik olarak daha avantajlı bir yoldu bu. Çünkü ne kadar az Fransa'nın paralı otobanlarında olursak o kadar iyiydi, tabi ki bütçemiz için;). İsviçre'den bir kere alınan vinyet bir yıl geçerli oluyorken, Fransa otobanları tek seferlik geçiş için deve yüküyle para istiyor. 

13 Nisan 2012 Cuma

Kien Lam ile 5 Dakikada Dünya Turu

5 dakika da dünya turu mu? O da nesi? Nasil olur ki? demeyin... Fotoğrafçı Kien Lam'ın projesi, Around The World ile 5 dakikada dünya turu mümkün.

Kien Lam, bu projeyi oluşturmak için 347 günde 17 ülke, 60 şehir gezmiş ve sonuç olarak 6237 fotoğraf ile bu videoyu oluşturmuş...

Buyrun seyreyleyin...


26 Mart 2012 Pazartesi

Balkanların Incisi, MOSTAR

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 2-3 Ağustos 2011

Balkanlar Rotamızın birinci durağı; Plitvice Gölleri ve ikinci durağı Split yazılarını okumak için
http://gezgindirgezeninadi.blogspot.de/2012/02/dogal-cennet-plitvice-golleri.html
http://gezgindirgezeninadi.blogspot.de/2012/02/dalmacya-kylarnn-en-buyuk-sehri-split.html

Split'te gezimizin ardından tekrar düştük yollara, hedefimiz Balkanların incisi Mostar'dı bu sefer. Hırvatistan'dan sorunsuzca çıktıktan 1 saat sonra Mostar'a giriş yapmıştık bile. Daha ilk adımımızda içimizin bu kadar hüzünle burulacağını hiç beklememiştik, ama Hırvatistan'da dahi gördüğümüz kurşunla delik deşik olmuş evlerden burada daha fazla vardı haliyle. Bu manzara karşısında insan birden geçmişi gözünde canlandırmaya çalışırken buluyor kendini. Dışarıdan bakınca şehre hüzün hakimmiş gibi geliyor, içinize oturuyor o delik deşik evler, gözünüzde canlanıyor savaş. Hayat her ne kadar normal akışında olsa da, öfke okunuyor sanki herkesin yüzünden ...

20 Mart 2012 Salı

Bugün resmen BAHAR başlangıcı...

Bugün astrolojik olarak bahar basliyor... Bugün gece ve gündüzün esit oldugu gün, yani ilkbahar ekinoksu. Aslinda meteorolojik olarak, bahar zaten 2 haftadan beri Almanya'da tasin topragin yüzünü güldürüyor:) ama yine de resmen baharin basladigini bilmek insanin icini daha da kipir kipir yapiyor:))

Google da baharin baslangicini yeni bir doodle ile karsilamis... Güzel de olmus...

18 Mart 2012 Pazar

Tesekkurler...


Katıldığımız gezi blogları yarışmasının halk oylaması sonuçlandı. Ne yazık ki ilk 10'a giremedik. Genç bir blog olarak ilk kez bir yarışmaya katıldık, ilk ona giremesek de, bu bizim için yine de eğlenceliydi, keyifliydi;)

Desteğini ve oylarını bizden esirgemeyen herkese sonsuz TEŞEKKÜRLER...

Gezmeye, paylaşmaya devam, yollarımız açık olsun:)

2 Mart 2012 Cuma

Haydi Oylar Gezgindir Gezenin Adi'na :)))



Gezgindir Gezenin Adı yayına başladığından bu yana ilk defa bir gezi blogu yarışmasına katılıyor. O yüzden cok heyecanliyiz:)

Gazella Turizm'in düzenledigi Üc Kita Bir Blogger yarismasinda sizin de desteginize, oylariniza ihtiyacimiz var.
Oylama Facebook sayfası üzerinden yapılıyor. Aşağıdaki linkten, bannerdan yada Gazella Travel Design sayfasindaki yarışma sekmesinden Blog isminin yanindaki sari yildiza tiklayarak oyunuzu verebilirsiniz.

29 Şubat 2012 Çarşamba

Güneş ve Mutluluk üzerine...

Bu aralar biraz merak, biraz da arastirmaci olmanin verdigi ilgiyle infographics diye bilinen bilgi grafiklerine sarmis durumdayim. Senelerce anlatmak istediklerimizi sayfalarca grafikler ve sunumlarda sunduktan sonra böylesine kisa ve öz anlatimlari görmek cok hos geliyor. Karsilastigim en iyi örneklerden bir tanesi de Fly Thomas Cook'a ait, o kadar begendim ki paylasmadan edemedim. Isin en güzel tarafiysa sürekli ingilizce görmeye alisik oldugumuz infographicslarden fakli olarak, bu bilgi grafigi 5 dilde hazirlanmis. Ve Türkcesi de mevcut... Konu ise günes ve ona bagli olarak tabi ki mutluluk...


22 Şubat 2012 Çarşamba

Dalmaçya Kıyılarının en büyük şehri, SPLİT

Diocletian Sarayı, Split Hirvatistan

Split, Dalmaçya bölgesinin en büyük şehri olmasının yanı sıra aynı zamanda en önemli şehri. İkinci durak noktamız olarak Split'i seçmemizde Dalmaçya'nın sahilleri ve adalarının ünü oldukça etkili oldu. Buna rağmen zaman kısıtı nedeniyle Hvar ve büyüleyici Bol plajına ev sahipliği yapan Brač adalarına gezimizi iptal etmek zorunda kaldık. Bu sefer olmadı ama bir daha ki sefere yolumuz kesin adalara düşecek. 

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 1 Ağustos

Balkanlar Rotamızın birinci durağı; Plitvice Gölleri yazısını okumak için
http://gezgindirgezeninadi.blogspot.de/2012/02/dogal-cennet-plitvice-golleri.html

8 Şubat 2012 Çarşamba

Doğal cennet PLİTVİCE GÖLLERİ

(Hirvatca :  Plitvička Jezera)
(Almanca :  Nationalpark Plitvicer Seen)



Adriyatik ve Balkanları içine alarak İstanbul'a doğru arabayla yol alacağımızı geçtiğimiz yaz büyük bir heyecanla blogumuza yazmıştım. Vee tabi ki gittik, gezdik, gördük, keyiflendik ve döndük...Ne yazık ki yoğun iş ve hayat temposu yüzündendir ki bir süredir blogla ilgilenemedim ve bu sürede anılarımızı bloga yazamadan  6 ay gecmis bile. O zaman hazır rahatlamışken hemen başlayayım yazmaya...

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 31 Temmuz 2011

28 Temmuz 2011 Perşembe

Adriyatik ve Balkanlar'a yolculuk...

Önümüzdeki günlerde hayallerimizi gerçekleştirmek üzere yola çıkıyoruz, heyecan hat safhada...Şubat ayından beri planlarını yapmaya çalışsak da, asıl hazırlıkların önemli kısmı son haftalara, hatta son günlere kaldı. Zaman yaklaştıkca sanki günler geçmek bilmiyor ama bir taraftan da yapmamız gerekenler yetişmiyor gibi...belki de bize öyle geliyordur:)



11 Temmuz 2011 Pazartesi

Avrupa'nın Başkenti; STRAZBURG

Summary: Strasbourg is one of the most important cities in Europe in terms of economy and politics. The city features the characteristics of both French and German architectures. Ill river flows through the city and it's possible to take a boat trip to enjoy city's picturesque on the water.  
Strasbourg Cathedrale / Cathedral of Our Lady of Strasbourg (Cathédrale Notre-Dame-de-Strasbourg) , Petite France and European Parliament are the most attractive touristic places of Strasbourg                                                                                   

Avrupa’nın başkenti lakabına uygun görülen iki şehir var sanıyorum; birincisi Brüksel ve ikincisi Strazburg. Avrupa Parlamentosuna ev sahipliği yapan bu şehirler Avrupa ekonomi ve politikasının da göz bebeği.
 
Strazburg - Ill Nehri
Strazburg (ing.- fra. Strasbourg, alm. Straßbourg) , Avrupa Birliği için önemli olmasının yanı sıra çok güzel, gezilesi, görülesi bir şehir aynı zamanda. Fransa’nın Almanya sınırında yer alan ve yapılarıyla değil ama iklimiyle Almanya’dan ayrışan şehir, ayrıca büyük bir üniversite kenti. Senelerce bir Almanların bir Fransızların eline geçmiş ve tarihteki bu gelgitli yolculuğunu günümüzde dahi mimarisiyle yansıtıyor. 

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 2 Nisan 2010

7 Temmuz 2011 Perşembe

Dublin'de Bir Lezzet Duragi: ELEPHANT & CASTLE

 Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 11 Ocak 2011

Summary: Elephant & Castle is a restaurant which located in the Temple Bar area in Dublin. I suggest you to eat their very popular and delicious chicken wings with fingers. No worries, they bring you a cup of water to clean your fingers as well.                                                                                         
Dublin - Irlanda

Dublin'e yolum bir is toplantisi nedeniyle düstü. Ucusun toplanti gününün öncesinde olmasi bana kesif icin yaklasik 3-4 saat veriyordu. Otel resepsiyonundan nerede yemek yenir, aksam aksam neresi görülür diye biraz bilgi edinip, Dublin haritasini da yanima alinca, basladim sehir turuna. Harita takip etmekte aslinda hic de fena olmamama ragmen resepsiyondaki kizin tavsiye ettigi The Castle'i bulamadim. Ertesi gün önüme ciktiginda aslinda sorunun bende olmadigini yanlis tarife kurban gittigimi anladim. Ama olsun hic problem degildi:) The Castle'i bulamayinca The Temple Bar diye bilinen barlar sokagina dogru ilerledim.Burasi bildiginiz barlar sokagi; barlar, restoranlar ve hediyelik esya dükkanlariyla tam turistleri ceken bir nokta. Sonradan Wikipedia'dan ögrendigim kadariyla bu muhit ismini bir zamanlar Trinity College'in dekani sir William Temple dan almis. Bu sokaktaki meshur bar ne zaman, ne kadar ünlü oldu, hikayesini bilmiyorum ama hazir gitmisken bir fotografini cekmezsem olmaz dedim:)


22 Haziran 2011 Çarşamba

Paris'te midye keyfi: Léon de Bruxelles

Midye severlere ya da yeni tarzlar denemeyi sevenlere Léon de Bruxelles...

Bizim Léon de Bruxelles ile tanismamiz senelerce evvel tavsiye üzerine oldu. daha ilk seferinde degisik bir lezzet denemekten o kadar memnun kalmistik ki, bir sonraki gidisimizde de yine ayni subede ayni masaya oturduk, ani tazeleme firsati da cabasiydi. Hemen ardindan Leon, Paris'e her gidisimizde rutin bir ziyaret oldu bizim icin...

Leon de Bruxelles, 1989 yilinda kurulan ve Belcika kökenli cok lezzetli midye yemekleri olan bir zincir restoran. Ilk olarak Friture Léon adiyla Brüksel'de acilmis ve ünü sinirlari asmaya baslayinca ilk restoranlarini 1989 yilinda Léon de Bruxelles ismiyle Paris'te acmislar. Ve su anda 61 adet subeleri mevcut. Bütün subelerin dekorasyonu ve ya servis kalitesi ayni midir bilmiyorum ama lezzetin ayni oldugu konusunda süphem yok.

8 Haziran 2011 Çarşamba

2. Sene-i Devriye'mizde BODENSEE'deydik...

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 07 - 08 Agustos & 31 Ekim 2010

Summary: Bodensee is the 3rd biggest lake in Europe and located between 3 countries; Germany, Austria and Switzerland. In summer months, lots of hotels and pensions are full of tourists who want to enjoy fabulous view of the lake, nature and the sunny weather. Especially during school holidays it's nearly impossible to find anywhere for accomodation in the last minute. In German shores; Konstanz, Meersburg, Unteruhldingen, Überlingen, Friedrichshafen and Lindau are highly recommended to visit.                                                                                        


Bodensee'yi ilk duyduğumda, büyüklüğünü ve üç ayrı ülkeye sınırı olmasını şaşkınlıkla karşılamış, nasıl bir yer olduğunu bir türlü gözümde canlandıramamıştım. İlk seyahatimizde durduğumuz yerden karşı kıyıları görmeye çalışırken anladım büyüklüğünü. Avrupa'nın 3. büyük gölü olarak Bodensee (Konstanz Gölü) bu kadar uçşuz bucaksızsa, Avrupa'nın en büyük gölü Balaton kim bilir nasıldır, merak ediyorum...Karşısına geçip "Balaton" sen mi büyüksün ben mi desem güler herhalde:)
Saka bir yana Bodensee; Avusturya, Almanya ve İsviçre'nin tam ortasında yer alıyor. Suyu oldukça temiz, yüzmeye ve hatta içmeye de müsait. Öyle ki Almanya'nın Baden Würtemberg eyaleti olarak musluk suyumuz bu gölden temin ediliyor.

7 Haziran 2011 Salı

Yerlisinden Sehir Tüyolari...

Summary: I have found a website which can be helpful to anyone who would like to see any city as local people. It's full of insider tips... I suggest you to have a quick look on it "Spotted by Locals" I believe you will also like it.
Thanks to founders of Spotted by Locals Sanne & Bart van Poll from Amsterdam...

Neyse ki yaz yüzünü göstermeye basladi, ve nihayet gezi yazilariyla blogumuz senlenmeye baslar artik! Neden bilmiyorum ama kisin elim yazi yazmaya bir türlü varmiyor. Yazma hevesim, hava sicakligiyla dogru orantili galiba :)  ama gezmede bir problem yok, neyse ki yaz kis tanimiyor gezme heyecanimiz...Cok uzak olmasi da sart degil yaa, yeter ki evden biraz da olsa uzaklasmak olsun, yeni tadlar tadmak olsun, iste degisiklik olsun kisaca:)

Baslik konusuna gelecek olursak, bugün karsilastigim ve ayni zamanda cok basarili buldugum bir siteyi paylasmak istiyorum. "Spotted by Locals"... Sitede 33 Avrupa sehri ve bu sehirlerle ilgili yasayanlarindan mükemmel tavsiyeler (insider tips) var. Bruksel, Barcelona, Atina, Berlin, Dublin, Istanbul, Roma ve Prag bu 33 sehirden sadece birkaci...Ben en cok Istanbul'u inceledim, hele Haziran'da Istanbul'da olma hayallerimiz suya düstükten sonra bu yazilari da okuyunca, Istanbul daha da burnumda tütmeye basladi...

18 Ağustos 2010 Çarşamba

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Aşığının gözünden Kaş...


Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 25 Temmuz  - 2 Agustos 2010 


Tatil bitti ve kürkçü dükkanına geri döndük, yeniden iş başı ve yeniden soğuk. Sanki yaz bitmiş, kış başlamış gibi döndüğümüzden beri. Geride bıraktıkrımız - şimdilik - içimizi ısıtmaya yetiyor diyelim ya da öyle avunalım:-)

Yaz tatilimiz 2,5 hafta sürdü. Çok yer gezdik, çok şey gördük,çok koşturduk... ama en uzun vaktimizi yine Kaş'ta geçirdik. E artık Kaş'ı anlatma vakti gelmiştir.

Tamer'le Kaş'ta tanışmamış olsaydık, yine de Kaş'a bu kadar çok ve sık giderdik herhalde. Tamer tanışmamızdan önce de senelerce yaz tatillerini Kaş'ta geçirirmiş ve bu biz olalıberi de degismedi. 

1 Temmuz 2010 Perşembe

Seyahat bloglari / Gezi siteleri



Bugün bloga girmek icin Google'a blogumuzun ismini yazdim (belki farkli bir yol olabilir ama bazen ise yariyor:-)). Karsima gelen arama sonuclarindan bir tanesi beni cok cok cok sasirtti. Hemen linke tikladim. Bir gezi blogu sahibesi müstesna emekleriyle bir liste olusturmus. Hem de sahane bir liste, benim de severek takip ettigim bloglar ve daha nicesi.... Ayrica amatör gezginler olarak yazilarimizi paylastigimiz, kücücük ve gencecik blogumuz gezgindir gezenin adi da bu listenin icerisinde:-) Ne kadar mutlu oldugumu anlatamam. Saskinligim birden sevince dönüstü ve bunu hemen paylasmak istedim... Beni tek sasirtan sey bu degil aslinda, yazinin yayin tarihi de ayri bir saskinlik konusu oldu benim icin. 27 Ocak 2010... Tam olarak benim dogum günümde yayinlanmis:-)))


30 Haziran 2010 Çarşamba

En kücük bir ses bile sanki gök gürültüsü...

Ne kadar uzun zaman oldu yazmayali...


Zaman akip geciyor ve sanki uzanipta tutamiyoruz zamani. Yeni yerler görmeye bile vaktimiz olmadi, yazamadigim bu süre icinde...


Vee yaz geldi.... Icimiz daha bir sevinc dolu, belki güzel dinlendirici bir yaz tatili sonunda tekrar blogumuz canlanir. Belki bu sefer senelerdir yaz tatillerimizi gecirdigimiz Kas hakkinda da birseyler yazabiliriz.



1 Şubat 2010 Pazartesi

1. Sene-i Devriye'mizde PRAG'daydık...


2008 yılının, Ağustos ayının 8. gününde ben ve eşim bir yastıkta kocamak üzere nikah memuru huzurunda imzalarımızı attık. Hem de az bulunur günlerden 08/08/08'de... ve zamanın nasıl hızlı aktığını anlamadan 1 sene oluvermiş bile.

08 Ağustos 2009... 1. sene-i devriyemiz... Bu özel günde güzel bir yerde olmak istedik. Cuma günü yola çıkıp, pazar günü dönebileceğimiz ve aynı zamanda gideceğimiz yerin Stuttgart'a yakın olması tercih sebebimizdi. Alternatifler arasında güzel kıyılarıyla adını çok kez duyduğumuz Hırvatistan - Pula vardı, ancak 8 saatlik yol gözümüzde büyüdü ve biz de Prag'a gitmeye karar verdik.